Eğlenceli İngilizce - Deyimler (English Idioms)
Merhaba Sevgili Ziyaretçilerimiz;
NetBufe.Com Kazanç amacıyla kurulmamış ve ücretsiz yararlanılan bir sitedir. Video içeriklerinde yer alan reklamlar ile NetBufe.Com sitesinin hiçbir menfaat bağlantısı söz konusu olmayıp ilgili reklamlar videonun yüklü olduğu siteler tarafından veya videoların yüklü olduğu sitelere yüklemeyi yapan kişilerce eklenmiş reklamlardan ibarettir.
Videoların paylaşıma açıldığı sitelerde yüklü videolar/video linkleri herhangi bir nedenle kaldırıldığında ve/veya kısıtlandığında/yasaklandığında sitemizde de ilgili videonun gösterimi otomatik olarak son bulmaktadır.
Telif Hakkı(Copyright Notice) Olabilecek Açık Kullanım İzni Verilmemiş Video Materyaller Hakkında Önerimiz İlgili Videoyu İzlemeyerek(Bu Yönde Materyallerin İzlenmesine Destek Vermeyerek), Resmi Olarak Satın Alıp İzlemeniz Yönündedir.
Tarafımızdan Üyelerimizin sayfamız üzerinde ayrıntılı olarak yer alan tüm bu durumlara ilişkin bilgi ve gerekleri okuyup anladıkları ve kabul ettikleri varsayılmaktadır.
Sitemize ücretsiz ve kolayca üye olarak birçok video paylaşım sitelerindeki kendi videolarınızın linklerini ekleyebilir, Sık Kullanılanlar ve Çalma Listelerinize kaydedebilir ve üye olmanın diğer tüm ayrıcalıklarından üye sosyal alanınızda yararlanabilirsiniz. Video Linkleri Ekleyebileceğiniz Örnek Bazı Siteler
NetBufe.COM
Açıklama
Eğlenceli İngilizce / Enlem ve Boylam 74 (Ekim 2014)
Ayrıntı ve daha fazlası için: http://www.mbirgin.com/?c=HTML&ID=474&t=enlemveboylam74ekim2014
Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
-----------
Eğlenceli İngilizce - Deyimler (English Idioms) - 2. Kısım: http://www.youtube.com/watch?v=6S10N60S5u8
----------
Örnek cümlelerle üzerinde durulan İngilizce deyimler:
cats and dogs: büyük miktarlarda
piece of cake: çok kolay
like hot cakes: peynir ekmek gibi
alive and kicking: capcanlı, turp gibi
bed of roses: güllük gülistanlık, rahat mevki
make something out of nothing: olayı büyütmek, hiç yoktan sorun çıkarmak
back up: lehinde söylemek, arka çıkmak
bank up: yığmak, yığılmak
beyond doubt: şüphe götürmez, kuşkusuz
charge with: suçlamak
drive at: demek istemek, kastetmek
blue moon: çok uzun zaman
there’s nothing to it: bu basit, kolayca halledilebilir
tickled pink: zevkte dört köşe
old hat: modası geçmiş
true blue: sözünün eri, sadık, vefalı
let the cat out of the bag: baklayı ağzından çıkarmak
give it a shot: denemek
pull somebody's leg: şaka yapmak, kafa bulmak
cut a long story short: uzun lafın kısası, özetle
rip off: soymak, kazıklamak
break the ice: buzları kırmak, resmiyeti gidermek
eye-opener: aydınlatıcı şey, ibret, göz açan sey
you name it: ne isterseniz
play it by ear: plansız, duruma göre hareket etmek
get into gear: acele etmek, hızlanmak
ins and outs: girdisi çıktısı, ayrıntılar
on and off: ara sıra, kesintili
burn somebody's bridges: ilişkiyi koparmak, geriye dönüş olanaklarını ortadan kaldırmak.
Yorum Yazınız
