NetBüfe Tube Video
Hoşgeldiniz
Giriş / Kayıt Ol

Bingöl Çobanları - Ahmet Ormancı

Videoyu misafirimiz olarak izleyebilmeniz için kalan otomatik gösterim süresi: 5

Merhaba Sevgili Ziyaretçilerimiz;

NetBufe.Com Kazanç amacıyla kurulmamış ve ücretsiz yararlanılan bir sitedir. Video içeriklerinde yer alan reklamlar ile NetBufe.Com sitesinin hiçbir menfaat bağlantısı söz konusu olmayıp ilgili reklamlar videonun yüklü olduğu siteler tarafından veya videoların yüklü olduğu sitelere yüklemeyi yapan kişilerce eklenmiş reklamlardan ibarettir. 

Videoların paylaşıma açıldığı sitelerde yüklü videolar/video linkleri herhangi bir nedenle kaldırıldığında ve/veya kısıtlandığında/yasaklandığında sitemizde de ilgili videonun gösterimi otomatik olarak son bulmaktadır.

Telif Hakkı(Copyright Notice) Olabilecek Açık Kullanım İzni Verilmemiş Video Materyaller Hakkında Önerimiz İlgili Videoyu İzlemeyerek(Bu Yönde Materyallerin İzlenmesine Destek Vermeyerek), Resmi Olarak Satın Alıp İzlemeniz Yönündedir. 

Tarafımızdan Üyelerimizin sayfamız üzerinde ayrıntılı olarak yer alan tüm bu durumlara ilişkin bilgi ve gerekleri okuyup anladıkları ve kabul ettikleri varsayılmaktadır.

Sitemize ücretsiz ve kolayca üye olarak birçok video paylaşım sitelerindeki kendi videolarınızın linklerini ekleyebilir, Sık Kullanılanlar ve Çalma Listelerinize kaydedebilir ve üye olmanın diğer tüm ayrıcalıklarından üye sosyal alanınızda yararlanabilirsiniz. Video Linkleri Ekleyebileceğiniz Örnek Bazı Siteler

NetBufe.COM

Teşekkürler! Arkadaşlarınıza da öneriniz!

URL

Bu videoyu beğenmediniz. Dikkate alacağız!

Üzgünüz, sadece kayıtlı üyeler çalma listeleri oluşturabilirler.
URL


Ekleme Tarihi Çalma Listesi Sahibi: Niho - Kategori: Şiirler & Şairler EDEBİ SANATLAR
302 İzlenme

Açıklama

Kemalettin KAMU'nun güzel şiirini Ahmet ORMANCI seslendirdi.

Şiirin Tamamı;


Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan, doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni,
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini,
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı,
Her adım uyandırır acı bir hatırayı.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam,
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
"Suna"mın başka köye gelin gittiği akşam,
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla,
- Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al
Diye hıçkırır kaval:
Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı,
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an,
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!
Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden
Anlattı, uzun uzun.
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla,
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla
Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına



Kemalettin Kamu

Yorum Yazınız

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapınız.
RSS