ANK.TRT.KLASİK T.S.M.KOROSU-Kavli De Kaddi Gibi Rast Olsa Ol Mehveşin (RAST)R.G.

SOLİST:
*TRT ANKARA RADYOSU KLASİK TSM KOROSU*
VİDEOYU YAPAN
*RECEP GAYRETLİ*
DERLEYEN: AYDEMİR TUNCER
GÜFTE: AHMET AVNİ KONUK
BESTE: AHMET AVNİ KONUK
USUL: DEVRİVERÂN (DEĞİŞMELİ)
FORM: KÂR-I NÂTIK
MAKAM: RAST
****
Kavli De Kaddi Gibi RAST Olsa Ol Mehveşin
Hiç bükülmezdi beli üftâde-i hasretkeşin
Vâd-i vasl etmiş iken ol döndü dolab eyledi
Ol REHAVÎ dilberi UŞŞÂK-ı bitâb eyledi.
Her ne dem sînekeman ile ol meh SAZKÂR eder
Cânına üftâdegânın nağme-i SAZKÂR ider
PENCÜGÂHIASI ile taksim idüp sînekeman
Bu makamın seyri mecliste duyuldu her zaman
PENCÜGÂHIZÂZİD’e meyletti nây’ın nağmesi
Mutrıbânın kâr okurken çıktı hep birden sesi
Nağmemiz bu beytimizde bir lâtif RASTMÂYE’dir
İhtiyac-ı meclisin kanun ile Nây’e’dir.
Etse hânende eğer taksimini RASTICEDÎD,
Fikr-i gam ol dem olur nsür’atle dilden nâbedîd
Mutrıbâ, mecliste her bir nağme-i âteşfeşân,
Âşık-ı bîçareye SÛZİDİLÂRÂ’dır heman
Sûr sâl etti küsfend-i sabrıma mânend-i gürk
Gamzesi güya o şâhın leşker-i hân-ı BÜZÜRK.
Halka-i mecliste NİKRİZ eylese ol meh hemân
Sabr ü sâmanım olur benden girîzân nâgehân
Bu NİHAVENDİKEBİR’i duymadık hayli zamân
Seyrini göster bize ey Nây ü Tanbûr u kemân
Neş’esi RÛMÎNİHAVEND’in gönülde berkarar
Meclis-i ehl-i tarâbda bu makamın zevki var
Dün gece fasl-ı HİCAZKÂR’ı teganni eyledik
Duymadık tekrarını dilden temenni eyledik
Tarz-ı KÜRDİLİHİCAZKÂR’ın da pek şûhânedir
Doğrusu her nağmesi ervaha bir kâşanedir.
Nağme-i hunyâger ile oldu sabrım çâk-ı çâk
Gûş edince yandı tekraren bu cişsm-i SÛZİNÂK.
Her ne dem ol işvebâzın nağmesi MÂHÛR olur
Sabr ü tâkât âşık-ı mihnetkeşandan dûr olur
*
Bezme gel ey mâh-ı rûyim sen heman zevk eyle tek
Mutrıban çalsın çaldırsın oynasın rakkas KÜÇEK
Şâh-ı Sultân-ı IRAK’a gönderir şûh-i IRAK
Olmaz ey âkil bilirsin âşıka Bağdat ırak
Bir DÜGÂHMÂYE Semâi-yi hazini dinledim
Ruhumun vecdiyle ol anda gönülden inledim
Ehl-i zevki coşturur fasl-ı BAYATÎARABÂN,
Hâtıra ol dem gelir süratle aşk-ı mihribân
Gerçi pek esmer olur ruhsâr-ı mahlûb u HİCAZ
Nağmesin gûş eyleyince yanmadık gayetle az
Mâhi-yi dil BAHRİNÂZİK’de şinâverlik eder
Bir akıntıya tutuldu seyredüp dâim gider
Yalnız bir ben miyim ey şâh-ı meftunun senin
Oldu câri âleme emr-i HÜMÂYUN’un senin
Lûtfedûp gel bezme revnak ver efendim nâz ile
Mutrıb âğâz eyledikçe neğme-i ŞEHNÂZ ile
Her ne dem düşmen fitiliyle o meh bağrım yakar
Top gibi tâk-ı SİPİHR’e külle-i âhım çıkar
Fasl-ı NİŞABUREK’i kim gûş idüb nûş itse mûl
Hükmeder tâ semt-i NİŞABUR’e şevkiyle gönül
VEÇHİŞEHNAZ’ı temâşâ eyleyen üftâdeler
Bir daha ol dilberi görmek için hasret çeker
Nağme-i UZZAL’ı azl-etmiş idi ekl-i makam
Kâr’ımızda yer bulup verdik o mâzûle makam
Başladı mecliste mutrıb ile bir HİCAZZİRGÜLE’den
Çıktı ehl-i meclisinde âhı her peygûleden
(Müsemmen)
Etse bir kerre o meh nâz ile fasl-ı ARABÂN
Şaşırır Türkçesin Arâb ve gürûh u urbân
Bezmi meyde faslı ol şûh-i NİŞABÛR eylesin
Âşık-ı mehcûrunu lûtfiyle mesrur eylesin
Bülbül-i dil gönce-i rânâya oldu müptelâ
Ol sebepten nâle vü feryad eder subh u mesâ
Bezl-eder geh bir nigâhı yâre mâh ü cânını
İstemez üftâde-i nâ ÇÂRİGÂH ihsanını
Âşık-ı dilhasteye rahmeyle sen ey gülbeden
Bâri ol çehre zü KÜRDÎ düşmene yüz vermesin
Seyr-i KÜRDÎ’yi diğer surette de ittim ayân
Düşmesinler şüpheye mecliste bâri mutrıbân
Mezmimizde mutrıb ile HAYRETFEZÂY-ı bezm-i cem
Dinle ey şûh ACEMKÜRDÎ’dir işte bu negam
Bir MUHAYYERKÜRDİ taksim et bize ey hoş-nağam
Kalbimizde kalmasın lütfeyle gel bir zerre gam
Ehl-i aşkın zevki dilde münhasırdır her deme
Mest eder âşıkları vakt-ı SABÂ DA ZEMZEME
Meclis-i ZEVKUTARAB’dır musiki erbabının
Dâim olsun zevki her an ehl-i dil erbabının.
Bir usul ile nevây-ı mutrıbı dinleyerek
Dil gider şevk-i NEVAKÜRDÎ’le kürdistanedek
Gördüm ağaz eyliyor bir KÜRDÎGERDANİYE’den
Rakseder şevk-i sadasiyle bütün sahn-ı çemen
Kesme mutrıb nağmeni gelsin dile ŞEVKİCEDİD
Olsun Ehl-i meclisin müstağrak-ı zevk ü medid
(Ağıraksak)
BÛSELİK’le ol mehe çatlatsa mutrıb sâzını
Arttırır gittikçe bezm-i meyde ol şeh sâzını
Sevdiğimden dün HİSAR DA BÛSELİK ettim recâ
Döndü Vâ’dinden ol dilber etmedi ahde vefâ
Bak ne TAHİRBUSELİK yerdir o ruhsâr-ı nigâr
Ger leb-i âşık temas etse o ruhsâre kayar
Bir MUHAYYERBÛSELİK vâ’d eyledi cânânımız
Döndü vâ’dinden, hep oldu BÛSELİK efganımız.
İstedik ACEM’den BÛSELİK bir hoş makam
Perde açtı nâz ile lütfetti gösterdi tamam.