1482-MUSTAFA DOĞAN DİKMEN-SANMA ŞAHIM HERKESİ SEN SADIKANE YAR OLUR
Merhaba Sevgili Ziyaretçilerimiz;
NetBufe.Com Kazanç amacıyla kurulmamış ve ücretsiz yararlanılan bir sitedir. Video içeriklerinde yer alan reklamlar ile NetBufe.Com sitesinin hiçbir menfaat bağlantısı söz konusu olmayıp ilgili reklamlar videonun yüklü olduğu siteler tarafından veya videoların yüklü olduğu sitelere yüklemeyi yapan kişilerce eklenmiş reklamlardan ibarettir.
Videoların paylaşıma açıldığı sitelerde yüklü videolar/video linkleri herhangi bir nedenle kaldırıldığında ve/veya kısıtlandığında/yasaklandığında sitemizde de ilgili videonun gösterimi otomatik olarak son bulmaktadır.
Telif Hakkı(Copyright Notice) Olabilecek Açık Kullanım İzni Verilmemiş Video Materyaller Hakkında Önerimiz İlgili Videoyu İzlemeyerek(Bu Yönde Materyallerin İzlenmesine Destek Vermeyerek), Resmi Olarak Satın Alıp İzlemeniz Yönündedir.
Tarafımızdan Üyelerimizin sayfamız üzerinde ayrıntılı olarak yer alan tüm bu durumlara ilişkin bilgi ve gerekleri okuyup anladıkları ve kabul ettikleri varsayılmaktadır.
Sitemize ücretsiz ve kolayca üye olarak birçok video paylaşım sitelerindeki kendi videolarınızın linklerini ekleyebilir, Sık Kullanılanlar ve Çalma Listelerinize kaydedebilir ve üye olmanın diğer tüm ayrıcalıklarından üye sosyal alanınızda yararlanabilirsiniz. Video Linkleri Ekleyebileceğiniz Örnek Bazı Siteler
NetBufe.COM
Açıklama
MEST-İ MUSİKİ ARŞİVİ(AYGÜN HASAN ÖZTÜRK)
ESERİ ÜSTADIN SESİNDEN NETTE İLK DEFA DİNLİYORUZ...
Beste : Bekir Sıtkı Sezgin
Güfte : Yavuz Sultan Selim Han (Rivayet)
Makam: Şehnaz
Usûl : Ağır Aksak
Sanma şahım /herkesi sen / sadıkane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / bil ki ol / ağyar olur
Sadıkane / bil ki ol / âlemde bir / serdar olur
Yar olur / ağyar olur / serdar olur / dildar olur..
GÜFTENİN HİKAYESİ
Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail'de de bu özellikler vardır.
Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz, Şahın bu özelliğinden yararlanmak ister.
Tebdili kıyafetle (Gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda, Kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener.
Haber şaha ulaşır. Şah der ki “Çağırın bir de benimle oynasın!” Oynarlar. Yavuz Şah'ı da yener.
Şah sinirlenir ve Yavuz'a der ki: "Sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuz’a bir tokat atar.
Şah’ın kızdığını anlayan Yavuz, onu yücelten şiirler okumaya başlar. İşte Şah’ın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur.
Ancak Şah İsmail hâlâ onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.
Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran'da Şah İsmail'i yener ve ona bir mektup gönderir.
Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder: "Atacaksan tokadı böyle atacaksın."
Aslında Yavuz, bütün olanları şiirinde Şah’a anlatmış, ancak Şah anlamamıştır.
Herkesin dost olmayacağını bir gün böyle kişilerin, karşısına serdar olarak da çıkabileceğini söylemiştir.
Dizelerin ilk kelimeleri yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeyi verir. Bu tarzda yazılan ilk beyit olduğu söylenmektedir. Divan edebiyatında bu özelliğe vezni aher denir.
Sanma şahım /herkesi sen / sadıkane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / bil ki ol / ağyar olur
Sadıkane / bil ki ol / âlemde bir / serdar olur
Yar olur / ağyar olur / serdar olur / dildar olur..
Yorum Yazınız
