NetBüfe Tube Video
Hoşgeldiniz
Giriş / Kayıt Ol

1153-AHMET ÖZHAN(NETTE İLK DEFA)-SÖZLEMEZ MİYDİM SANA EY GÜL-İ ZAR

Videoyu misafirimiz olarak izleyebilmeniz için kalan otomatik gösterim süresi: 5

Merhaba Sevgili Ziyaretçilerimiz;

NetBufe.Com Kazanç amacıyla kurulmamış ve ücretsiz yararlanılan bir sitedir. Video içeriklerinde yer alan reklamlar ile NetBufe.Com sitesinin hiçbir menfaat bağlantısı söz konusu olmayıp ilgili reklamlar videonun yüklü olduğu siteler tarafından veya videoların yüklü olduğu sitelere yüklemeyi yapan kişilerce eklenmiş reklamlardan ibarettir. 

Videoların paylaşıma açıldığı sitelerde yüklü videolar/video linkleri herhangi bir nedenle kaldırıldığında ve/veya kısıtlandığında/yasaklandığında sitemizde de ilgili videonun gösterimi otomatik olarak son bulmaktadır.

Telif Hakkı(Copyright Notice) Olabilecek Açık Kullanım İzni Verilmemiş Video Materyaller Hakkında Önerimiz İlgili Videoyu İzlemeyerek(Bu Yönde Materyallerin İzlenmesine Destek Vermeyerek), Resmi Olarak Satın Alıp İzlemeniz Yönündedir. 

Tarafımızdan Üyelerimizin sayfamız üzerinde ayrıntılı olarak yer alan tüm bu durumlara ilişkin bilgi ve gerekleri okuyup anladıkları ve kabul ettikleri varsayılmaktadır.

Sitemize ücretsiz ve kolayca üye olarak birçok video paylaşım sitelerindeki kendi videolarınızın linklerini ekleyebilir, Sık Kullanılanlar ve Çalma Listelerinize kaydedebilir ve üye olmanın diğer tüm ayrıcalıklarından üye sosyal alanınızda yararlanabilirsiniz. Video Linkleri Ekleyebileceğiniz Örnek Bazı Siteler

NetBufe.COM

Teşekkürler! Arkadaşlarınıza da öneriniz!

URL

Bu videoyu beğenmediniz. Dikkate alacağız!

Üzgünüz, sadece kayıtlı üyeler çalma listeleri oluşturabilirler.
URL


Ekleme Tarihi Çalma Listesi Sahibi: Admin - Kategori: Türkçe Müzik MÜZİK - ŞARKI - TÜRKÜ & DANS
909 İzlenme

Açıklama

AYGÜN HASAN ÖZTÜRK-MEST-İ MUSİKİ ARŞİVİ

BESTE : SULTAN II.MAHMUT
MAKAM : HİCAZ
USUL : AĞIR AKSAK

Söylemez Miydim Sana Ey Gül-i Zâr
Bak nasıl oldu Müzeyyen Lâlezâr
Nev-nihâlim edelim geşt-ü güzâr
Başka âlemdir bu zevk-i nev-bahâr.

ESERİN BESTECİSİ
II. MAHMUT VE SANATÇI KİŞİLİĞİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun 30. padişahı olan II. Mahmûd (slt. 1808-1839), amcası III Selim’in (slt. 1789-1807) izinden giden yenilikçi bir padişah olarak bilinmektedir. Siyasi yönü üzerinde çokça durulan II. Mahmûd’un sanatçı kimliği ikinci plana atılmıştır.
1. Hattatlığı
Sultan II. Mahmûd, Sülüs-Nesih ve Celî Sülüs hatlarıyla eserler vermiş, daha şehzadeliği sırasında Kebeci-zâde Mehmed Vasfi (?-1247/1831)’den Sülüs-Nesih yazılarını meşk etmiştir. Kebeci-zâde’ye gösterilmek üzere yazdığı meşk satırları; hocasının da, beğenmediği harf ve kelimeleri tarif için yaptığı “çıkartma”larını Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, H. 2288 de saklıdır.
Kebecizâde’nin Topkapı’nın meşk hocası olduğu halde, III. Selim gibi ince ruhlu ve yumuşak huylu bir padişahın devrinde, Şehzade Mahmûd ile hocasının yüz yüze gelmeden, sadece mektuplaşma yoluyla yazı meşkini sürdürmüş olması ilginç bir ayrıntıdır.
II. Mahmûd’un diğer hattat hocası Kazasker Mustafa Rakım Efendi’dir (ö. 1826). Bu büyük hat ustalarından ders alan II. Mahmûd’un birçok eseri bulunmaktadır. İstanbul’un birçok camilerinde levhaları asılıdır. Bir levhası Bursa’da Ulu Cami’de ve birkaç levhası ise Yanya camilerinde asılı bulunmaktadır. Harbiye, Maliye, Dâhiliye Nezaretlerinde o vazifelere uygun ayet ve hadisleri gösteren yazılı levhaları bulunmaktaydı. Millet Kütüphanesi’nde, Mustafa Reşit Paşa’nın bile tezkiresinde yazdığı bir hattı mevcuttur. Bir levhası Sultan Abdülmecit türbesinde, diğer bir levhası da Edirnekapı’da bulunan Nizam dergâhında, bir levhası da Ayasofya Camii’nde asılıydı. Kızı Adile Sultan’ın da levhaları Eyüp Camii’ndedir.
2. Musiki Yönü
Tanbur ve ney ile musikiyi bizzat III. Selim’den öğrenen II. Mahmûd padişah olunca, Kazasker Tosyalı Mustafa İzzet Efendi’den (ö. 1876) ney’ini ilerletir ve ilk sazı tanburdur. (6) Sultan Mahmûd’un güzel ney ve tanbur çalmasının ve sesinin güzel olmasının yanı sıra, iyi bir bestekâr olduğu söylenmektedir. Günümüze kadar 26 parçasının notası gelmiştir, 23’ü şarkı formundadır. Batı Musikisi’nin tanınmasını sağlayan ve Muzıkay-ı Hümâyun’u Avrupa ve Türk musikileri bölümü halinde kuran, 1826’da Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye için bir marş besteleyen Sultan Mahmûd’dûr. Güftesi de kendisine ait olan Hicaz Aksak Divân’ı musikinin klasikleri arasında sayılmaktadır:
Ebrûlerinin zahmı nihandır ciğerimde,
Gül-rûhlerinin handeleri çeşm-i terimde,
Eşkim yerine kan dökülür dîdelerimde.
Sevdâ-yı muhabbet, esiyor şimdi serimde,
Takdîre ne hâcet bu da varmış kaderimde.
Bend eyledi gönlüm benim ol zülf-ü semensâ,
Bir hande ile kıldı heman aklımı yağma,
Yakdı beni yandırdı meded ol gül-i ranâ.
Sevdâ-yı muhabbet esiyor şimdi serimde,
Takdire ne çare bu da varmış kaderimde.
Günümüz Türkçesiyle:
Kaşlarının açtığı yara ciğerimde, güle benzeyen yanağının gülüşler, ıslak gözlerimde saklıdır. Gözlerimden gözyaşı yerine kanlar dökülür.
Şimdi başımda muhabbet sevdası esiyor. Takdire ne hacet, kaderimde bu da varmış!
Yasemine benzeyen o zülüfler, gönlümü bağladı, bir gülüş hemen aklımı başımdan aldı, yaktı beni yandırdı, o güzel gülden medet!
Şimdi başımda muhabbet sevdası esiyor, takdire ne çare, kaderimde bu da varmış.

Yorum Yazınız

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapınız.
RSS